Kategoriler
Genel Riskli gebelikler Sezaryen Doğum

Sezaryenin kurtardığı hayatlar

Bebeğin boynunda kordon dolanması

Anne karnında yaşayan bebekler, son derece sık olacak şekilde kordonlarını vücutlarının bir bölümüne dolayabilmektedir.

Bu normalde sık görülen bir durumdur.

Özellikle detaylı ultrason sırasında bu şekilde, çok sayıda bebekte bebek boynuna dolaşmış kordon görülmektedir.

Ancak korkmayın, anne karnında bebeğin kordonunu boynuna dolaması onu kötü etkileyen bir durum değildir. 

Sıklıkla bir kez boyna, ayağa veya gövdeye kordon dolanması olur ve bebek kordonu yapısı sayesinde kan akımını devam ettirir.

Bebek sağlığı ve oksijen seviyesi kesinlikle olumsuz yönde etkilenmez.

Ancak, bebek kordonu boyna 2’den fazla sayıda dolaşmış olması durumunda, bebek kalp atışlarının etkilenmesi olasılığı vardır ve yakın takip edilmelidir.

Kordon düğümü olur mu?

Evet, maalesef bebekler, anne karnında kordonlarına düğüm atabilir. Tabiki bu durum son derece nadirdir ve tehlikeli olabilir. Ek olarak bu durumun anne karnında, doğumdan önce ultrason ile tanınması da son derece zordur. Sıklıkla bebek suyu fazla olan gebeliklerde olur.

Tek kesede iki bebek olunca ne olur?

İkiz gebeliklerin tiplerinden olan tek kesede iki bebek olan durumlarda bebeklerin kordonları kesinlikle birbirine dolanır.

Monoamniyotik ikiz gebelikler bu nedenle çok yakın takip edilmelidir. 

Suyu fazla olan bebekler daha riskli mi?

Evet,  bebeğin anne karnında yaşadığı ortamda suyu fazla olması durumunda, hareketlerini daha çok ve büyük olacak şekilde yapabilir. Kordonunu boynuna veya başka bir bölümüne dolayabilir. 

Normal göbek kordon yapısı ve boyu ne kadardır?

Normalde 40 haftalık bebekte kordon ortalama 55-60 cm boyutundadır. İçerisinde 2 atar damar ve 1 toplar damar taşır.

Helikal bir yapıya sahiptir ( telefon kablosu şeklinde kıvrımlı ).

Damarların etrafında ise özel bir yapı ile korunur haldedir. 

Göbek kordonunu kısa olması ne demektir ve nelere neden olur?

Göbek kordonunun yapısının 30 cm altında olmasına kısa göbek kordonu denir.

Anne karnında nadiren tanı konur. Sıklıkla herhangi bir anormalliğe neden olmaz.

Ancak bebeğin eşinin yerleştiği yerden erken ayrılması ( plasenta dekolmanı )  ve rahimin içinin tersine dönmesine ( uterin inversiyon ) olaylarının gelişim riskini artırır. 

Göbek kordonunun uzun olması ne demektir ve nelere neden olur?

Göbek kordon yapısının 80 cm üzerinde olmasıdır. Anne karnında nadiren tanı konur. Sıklıkla herhangi bir anormalliğe neden olmaz. Ancak kordon sarklaması, kordonda gerçek düğüm, kordon dolanması ve damarda pıhtılaşma olma riskini artırır. 

Kordon dolanmasından bebeğin etkilendiği nasıl anlaşılır?

Bu durumda olan bebekler, kendilerini bir kaç şekilde ifade ederler. Bu sinyaller açısından hem anne hem de gebeliği takip eden hekimin dikkatli olması gerekir.

Bebeğin son haftalarda meydana gelen kordon dolanmasından rahatsız olduğunu gösteren işaretler;

Kordon dolanması ve sıkışmasının işaretleri

  • Bebek olağan hareketlerinin azalması
  • Bebek suyunun azalması
  • Bebek göbek bağı kan akımının bozulması
  • Bebek NST incelemesinde kalp atışlarının değişmesi ( nonreaktif NST veya değişken kalp düşüşleri olan NST) 
  • Bebek hareket gücünün azalması

Bu nedenle gebeliğin son haftalarında anne adayının bebek hareketlerini takip etmesi, düzenli doktor muayenesi, ultrason incelemesi ve NST denilen değerlendirmenin yapılması son derece önemlidir. 

Kordon dolanması sezaryen nedeni midir?

Hayır, tek başına kordon dolaması olması sezaryen nedeni değildir. Gayet sağlıklı bir şekilde normal doğum ile bebek dünyaya gelebilir. Ancak normal doğum süresince bebek kalp atışlarının takibi son derece önemlidir. 

Kordon dolanması durumunda sezaryen oranı artmış mıdır?

Evet, bu durumda anne rahim kasılması ile birlikte bebek kan akımı etkilenebilir ve bu da kalp atışlarının düşmesine ve dolayısı ile acil sezaryen olunmasına neden olabilir. Bebek kalp atışları yakınen takip edilmelidir. 

Hemen arayın

Randevu alın

Güvenli gebelik geçirin

Kategoriler
Gebelik Dönemi Perinatoloji Bölümü Sezaryen Doğum

Normal ve riskli sezaryen

Anne ve bebek hayatı için sezaryen

Eski yıllara göre günümüzde sezaryen oranı hem gelişmiş dünyada hem de Türkiyede artmaktadır. Sezaryen oranındaki bu artışın çok sayıda nedeni vardır. Sezaryanın oranının artmasının nedenlerini sıralayacak olursak;

  • Anne ve bebek sağlığı için gereklilik durumlarının artması
  • Ailelerin 2 bebekten fazla istememesi
  • İleri yaşta gebeliklerin artması
  • Aşırı kilo alınan gebeliklerin artması
  • Tüp bebek gebeliklerinin artması
  • Gebelik zehirlenmesi
  • Kontrolsüz şeker hastalığı
  • Anne adayının aşırı doğum korkusu olması
  • Vajinismus hastalığı

Bunlar nedenlerin bir kısmıdır.

Gerektiğinde sezaryen hayat kurtarır!

Anne ve bebek sağlığı için gerekli durum ortaya çıktığında, normal doğuma zorlamak anne ve bebek hayatını tehlikeye sokabilir. Bu nedenle sezaryenin bu durumlarda son derece faydalı ve gerekli olduğu unutulmamalıdır.

İlk gebeliği sezaryen olan anne adayları

İlk gebeliği sezaryen olan anne adaylarının genel olarak 3. veya 4. sezaryenden sonra tüplerinin bağlanmasının önerilmesi mantıklı bir yaklaşımdır. Çünkü sezaryen sayısı artıkça sonraki gebeliklerde olabilecek bazı olumsuz durumlarda artış görülmektedir. Bunlar sıralayacak olursak;

  • Plasenta previa
  • İnsizyon hattında gebelik
  • Yapışkan plasenta ( akreata, inkreata veya perkreata gibi…)

Bu durumlar aslında çok sık görülen durumlar değildir. Ancak görüldüğünde riskli gebelik sınıfına girmekte ve doğumlarında kanama riski son derece yüksek gebelikler oluşmaktadır.

Aslında basit bir miyom ameliyatı, rahim içi perde ameliyatı veya kürtaj işlemlerden sonra bile görülebildiğini unutmamak gerekir. Sonuçta bu durumlar riskli gebelik oluşturmaktadır.